6 Şubat Kahramanmaraş depremi sonrasında bölgeyi ziyaret eden isimlerden biri olan yönetim danışmanı Dr.Yılmaz Sönmez, depremin ekonomi üzerindeki etkilerini değerlendirdi ve iş hayatının yeniden ayağa kalkabilmesi için yapılması gerekenleri anlattı.
Afetin milli gelire etkisi %10
Deprem olduğu günden itibaren yaklaşık 8-10 gün orada kaldım. Organize sanayi bölgelerini ve esnafı bizzat ziyaret ettim. 57 organize sanayi bölgesinden 36’sında hasarlar var. Özellikle küçük sanayi sitelerindeki üretici ve esnaflarımız daha zor durumda. 325 bin kayıtlı işyeri ve 1 milyon 800 bin istihdamdan bahsediyoruz. Bu işyerlerinin 200 bininin depremden etkilendiğini söylemek mümkün. Bölge, ülke ihracatının %10’unu karşılıyor. Sadece söylendiği gibi 1,5 milyar dolarlık bir etki değil aslında. Gayrisafi milli hasıla içinde bölge özelinde %8-10 aralığında bir etkilenme meydana gelecek.
Üretim kapasitesi düştü
Sanayi bölgelerinin üretimi ciddi anlamda sekteye uğradı. Kapasite şu anda yüzde 20-25 civarında. Bunların normale dönmesi, yeniden üretim hatlarının devreye alınması ciddi bir zaman alacaktır. Bölgenin, demir-çelik gibi tekstil gibi bazı sektörlerde ülke üretimini beslediğini besliyoruz. Diğer bölgelerle karşılıklı tedarik zincirinde de kırılmalar oluştu. Sipariş ve ödemeler dengesi bozuldu. Bölgenin sınırlara ve limana yakınlığı da ihracatımızı etkileyecektir. Zarar gören işyerlerinde çalışanların büyük kısmı, depremzede vatandaşlarımız göç dalgasıyla bölgeden ayrıldı. Tüm bunların enflasyon, istihdam ve gayri safi hasılaya etkisini belki 3-5 ay sonra daha net göreceğiz.
Acil teşvik paketleri devreye alınmalı
Şu anda barınma en önemli sorun. İşletme sahipleri, bölge sanayicileri ve diğer bölgelerden gelen sanayiciler bunu çözmek ve göçü önlemek için büyük çaba harcıyor. Fabrikalar, depremzedelere açılmış durumda ve buralarda tüm ihtiyaçları karşılanıyor. Küçük esnaf, küçük çaptaki üreticiler tamamen bitmiş. Her şeyini, çalışanını, makinasını, hammaddesini, bitmiş ürününü kaybetmiş bu insanlara acilen destek lazım. Bölgeye binaların onarılması, üretimin yeniden başlayabilmesi için ciddi anlamda uzun vadeli, belki de bedelsiz teşvik akması gerekir.
Bölgeye her anlamda sahip çıkmalıyız
Duran ticari hayat yeniden canlandırılmalı ve bir an önce göç hareketi kontrol edilmeli. Çünkü bu mesele kalıcı istihdam sorunlarına sebep olabilir. Sanayide de bir göç dalgasını tetikleyebilir. Hatta demografik yapı değişebilir ve bu bir milli güvenlik sorunu oluşturabilir. Personel, enerji, kira maliyetleri ile ilgili destek paketleri devreye girmeli. Bölgenin yeniden kalkındırılmasında önce kamu üstüne düşeni yapmalı, sonrasında da iş insanlarımız yeniden işletmelerini çalışır hale getirmelidir. Bölgeyle iş yapan firmalarımız devreye girmeli, yine sipariş geçmeli, ödemeler noktasında anlayışlı davranmalı. Bölgeyi boşaltamayız, her yönüyle o coğrafyaya sahip çıkmalıyız. Görüldüğü gibi, bu bölgedeki sorunlar kademeli olarak tüm ülkeyi etkisi altına alacak boyutta ve bu hassasiyetle hareket ederek acil çözümler geliştirilmeli.
(İlker ERGÜR - satılıkfabrika.com)